Национальный академический оркестр
народных инструментов России
имени Н. П. Осипова
14 января 2014, Tatiyana Şuvalova
Rusya,nin sesi radyosu

Ankara Müzik Festivali’nin Rus sayfası


Lale festivalinin İstanbul'u dünyanın çiçek başkentine dönüştürdüğü bu ilkbaharın ikinci ayında dünya müziğinin Olympos’u Ankara’ya yerleşti. Başkent sanatseverleri, 31. Uluslararası Müzik Festivali’ni ziyaret ederek Rusya, Türkiye, İspanya, İtalya, Yunanistan, Polonya, Macaristan ve Venezuela’dan orkestra ve topluluk repertuarlarının çeşitliliğini takdir edebilecek.

Ankara klasik müzik festivali, her bahar mevsiminde dünyanın en iyi müzisyenlerini ve binlerce müzikseveri cezbeden Prag, Budapeşte ve Heidelberg «bahar şenlikleri» ile benzerlikler taşıyor. Festival boyunca ziyaretçileri senfonik müzikten oda müziğine, modern bale şovlarından atletik dans tiyatrolarına, klasik gitardan fortepiyano konserleri ve ışık gösterilerine çeşitli performanslar bekliyor. Tüm bu çeşitlilik MEB Şura Salonu, ODTÜ Kemal Kurdaş Salonu, Bilkent Üniversitesi Salonu, Resim Heykel Müzesi Salonu ve ATO Congresium Salonu’nda sunulacak. Sevda Cenap And Müzik Vakfı (SCAMV) Koordinatörü ve aynı zamanda festivalin de koordinatörü olan Elif Başman, 30 Nisan’da sahne alacak Rusya Osipov Halk Çalgıları Orkestrası'nın sunacağı performansın bu yılki festival programının zarif bir sürprizi ve güzel bir kapanış akordu olacağını belirtti.

Osipov Orkestrası Müdürü Natalya Pilyugina, Rusya’nın Sesi radyosuna demecinde, Ankara festivaline katılma teklifinin, topluluğun faaliyetiyle yakından ilgilenen SCAMV’dan geldiğini bildirdi. Orkestranın Sanat Yönetmeni Vladimir Andropov, Türk tarafının isteğini dikkate alarak Rus halk şarkısı «Lipa Vekovaya» fantezisi dahil Rus halk müziği eserlerini içeren özel bir program hazırladıklarını ifade etti.

29 Nisan’da Ankara’ya, 3'ü Bolşoy Tiyatrosu solisti 75 müzisyenden oluşan Rus kültür ordusu inecek. Türkiye'ye uzun yolculuğu Rus halk çalgıları olan dombralar (bas ve pikolo), balalaykalar, akordeonlar, gusliler, nefesli ve vurmalı çalgılar da yapacak. Bu çalgıların eşsiz uyumu, nisan ayının son çarşambası, ATO Congresium sahnesinde duyulabilecek.

Rusya emektar sanatçısı, balalayka solisti İgor Senin, 20 yıldan fazla bir süredir orkestrayla birlikte dünya turnelerine çıkıyor, ancak Türkiye'de ilk kez geçtiğimiz yıl konser verdi. İgor Senin, Rusya’nın Sesi radyosuna demecinde, Türk filarmonisinin daveti üzerine geçen yılın aralık ayında Türk müzikseverlere Rusya halk müziğini tanıttıklarını anlattı. Balalayka altılısının, Amerikalı Şef Darian Wilson yönetimindeki Türk Ulusal Senfoni Orkestrası ve nai virtüözü Marinu Gerasu’ya eşlik ettiğini belirtti.

Senin şunu söyledi:

«İlk bölüm, tamamen bizimdi. «Hello, Dolly», «Gece Yolcuları", Bach'ın «Şaka» süiti, Strauss’un «Polka», Gluck’un «Orpheus», Ennio Morricone’nin «Once in America» ve elbette «Tsiganoçka» ile «Kalinka"nın altılı versiyonunu çaldık.

Türk dinleyicisi bizi büyük bir neşeyle karşıladı, çok kalpten ve sıcak. Türk müzikseverlerin karşısına ilk kez o konserde çıktım. Müzik açısından ne kadar düşünceli ve ince insanlar oldukları beni iyi anlamda şaşırttı. Zira her ülke, zarif müzik zevkine ve sezgisine sahip ve ulusal veya yabancı müzik kültürlerine ilgi duyan dinleyicilere sahip değil.

Rus müzisyenler olarak her yerde özel bir ilgiyle karşılaşıyoruz. Bu nedenle her zaman konserlere büyük bir sorumlulukla yaklaşıyoruz. Buna Türkiye de dahil. Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler günden güne gelişiyor. Aralık ayında gittiğimizde Türk misafirperverliği ve nezaketine hayran kaldıydım. Glinka, Çaykovski, Rimskiy-Korsakov gibi büyük Rus bestecileri öğrenip büyüyen Türk müzisyenlerle izlenimlerimizi ve deneyimimizi paylaştık. Şimdi orkestramızla Türk halk müziğinin özelliklerini inceliyoruz. Nisan konserinden sonra yeni ortak projeler sunmayı ve böylece müziğimizle Rus-Türk ilişkilerine katkıda bulunmayı umuyoruz.

Ankara sakinlerini 30 Nisan’da muhteşem gösterimize bekliyoruz. Her bir izleyiciye büyük bir müzik keyfi garanti ediyoruz. «Oçi Çernıye» (Kara Gözler) romansı, «Podmoskovnıye Veçera» (Moskova Geceleri), Beethoven’in «Türk Marşı", Çaykovski'nin Skomorokh dansı, Dalila’s aria «Samson et Dalila», George Bizet Habanera’nın «Carmen», Tihon Krennikov’un «Frol Skobeev» Rus dansı ve birçok diğer eseri çalacağız. Rus ruhunun müzikle, akışı ve çeşitli duygular arasındaki geçişleriyle kolay anlaşılabildiğini düşünüyorum. Bence Türkiye, Rusya gibi iyi anlamda zıtlıklar ülkesidir, çünkü ülkelerimiz Avrupa ve Asya arasındaki köprülerdir ve biz gerçekten de eşsizliklerimizle benziyoruz.»

internet sitesi

08/09/2010

Jedna z najbardziej cenionych na świecie orkiestr grających tradycyjną muzykę ludową Rosji — Państwowa Akademicka Orkiestra Instrumentów Narodowych im. Osipowa — wystąpiła w Łomży. — To muzycy najlepsi z najlepszych — mówi dyrygent Władimir Andropow, dyrektor artystyczny Orkiestry Bałałajek jak potocznie mówi się o zespole. Orkiestrze towarzyszyli znakomici śpiewacy moskiewskiego Teatru Bolszoj, sopranistka Daria Zykowa i tenor Aleksander Zacharow, a także Marin Gheras z Mołdawii, wirtuoz grający na fletni Pana, co sprawiło, że prezentowane utwory miały znakomity poziom i zostały entuzjastycznie przyjęte przez liczną publiczność.
Państwowa Akademicka Orkiestra Instrumentów Narodowych im. Osipowa istnieje już 93 lata i jest w swej ojczyźnie prawdziwą legendą. Od początku swej działalności skupiała najlepszych muzyków i była prowadzona przez najznamienitszych dyrygentów ówczesnego Związku Radzieckiego, a od 1991 r. Rosji. W czasie licznych tras koncertowych i występów towarzyszą jej wybitni artyści oraz soliści. W Łomży, orkiestra pod batutą swego dyrektora artystycznego Władimira Andropowa zaprezentowała bardzo urozmaicony program, na który złożyły się nie tylko pieśni i tańce ludowe, ale również arcydzieła muzyki poważnej oraz kompozycje filmowe.
Tradycyjnych rosyjskich pieśni i piosenek było najwięcej. Kilka zaśpiewali soliści, jednak większość zabrzmiała w porywających wykonaniach instrumentalnych. Muzycy moskiewskiej orkiestry udowodnili w nich, że są wirtuozami najwyższej klasy, zarówno w grze zespołowej jak i solowej oraz, że w grę wkładają serce i duszę, co dostrzegli od razu słuchacze. Szczególnie gorąco publiczność oklaskiwała akordeonistę Daniłę Stadniuka oraz grającego na fletni Pana — drewnianym instrumencie dętym, znanym już w starożytnej Grecji — gościa specjalnego orkiestry Marina Gherasa. Dynamiczny rumuński taniec «Hora staccato» i «Żewaronak», w którym soliści naśladowali na fletni Pana i piszczałkach, głosy ptaków sprawiły, że Gheras musiał - z widoczną przyjemnością - bisować. Równie entuzjastycznie przyjęto tenora Aleksandra Zacharowa, który porywająco zaśpiewał wielkie neapolitańskie przeboje: «Funiculì, Funiculà" i «‘O sole mio».
Koncert zakończyło kilka bisów, w tym żywiołowe wykonanie «Tańca z szablami» Arama Chaczaturiana, z wyeksponowanymi partiami perkusji, kotłów i instrumentów perkusyjnych.
— Jestem bardzo zadowolony — mówił po występie Władimir Andropow. — To była bardzo dobra publiczność - wyrobiona, rozumiejąca muzykę - czułem to na swoich plecach!
Источник